Gözün kırıcı yüzeylerindeki kırıcılık artışı veya göz küresinin normalden farklı uzaması sonucu gelişen miyopi çağımızın en önemli sağlık sorunlarından biridir. Yaygınlığı dünya genelinde pandemi düzeyine ulaşmak üzeredir. ABD’ de sıklığı 1997- 2004 arası %25’ ten %44’ e yükselmiştir. Dünyada 2050’ de 4.8 milyar miyopik insan olması beklenmektedir.
Miyopi özellikle erken başladığında ve hızlı ilerlediğinde tehlike arz etmektedir. Komplikasyonların çoğu göz küresinin aksiyel uzama ile ilişkilidir. -2.0 D üzerindeki miyopide komplikasyonlar logaritmik artmaktadır, -6.0 D kritik eşik olarak kabul edilmektedir. Miyopik ilerlemenin %50 azaltılması, miyopinin -5.0 D üzerine çıkmasını %90 engellemektedir. Özellikle 8- 15 yaş arası ilerlemektedir.. Günümüzde 18 yaşından sonra da ilerleyebildiği gösterilmiştir. Kafkas ırkında yılda 0.6 D miyopi ilerlemesi normal kabul edilmektedir. Akomodasyonun (odaklama refleksi) ilerlemede etkili olmadığı düşünülmektedir.
Miyopik ilerlemede çevresel ve genetik faktörlerin birlikte ilişkisi vardır:
- Genetik faktörler
- İki ebeveyn de miyopik ise
- Çoklu etkileşimli genlerin (APLP2) varlığı
- Düşük dereceli miyopi çoğunlukla genetik
- Günümüzde yüksek miyopinin edinilmiş olduğu düşünülüyor
- Çevresel faktörler
- Kışın daha fazla artış
- Yakın mesafeden çalışma olumsuz
- Kitap okuma, akıllı telefonlar, bilgisayar ekranı- <30 cm
- Ortam aydınlatmasının azalması olumsuz etkiler
- Kentleşme ve rekabete dayalı eğitim sistemi
Miyopi ve hızlı ilerlemesinde periferik retinada gerçekleşen hiperopik odak kayması bulunmaktadır. Ancak bunun neden mi yoksa sonuç mu olduğu kesinlik kazanmamıştır.
Dış ortamda geçirilen zaman miyopi başlangıcının ötelenmesi ve ilerlemenin azaltılmasında etkilidir. Parlak ışık →→ →→ retinal dopamini arttırmakta ve koruyucu etki yapmaktadır. İç ortam aktivitelerinde hiperopik odak kayması riski artmaktadır. Günümüzde günde 2- 3 saat dış ortamda zaman geçirme kesinlikle önerilmektedir.
Yakın görme aktivitelerinin olumsuz etkisi olması muhtemeldir. Çünkü bu aktiviteler sırasında hiperopik odak kayması artmaktadır. Toplam aktivite süresinden çok aktivite yoğunluğu önemlidir. 30 cm den daha yakından ve ara vermeden >30 dakika yakın aktivite önerilmemektedir. Yakın görme aktivitesi sırasında 30cm’ den yakına odaklanmama ve 30 dakikada bir ara verme kesinlikle önerilmektedir. Yakın çalışma sırasında uzak düzeltmenin kullanılması hiperopik odak kayması yaratarak miyopi ilerlemesini uyarabilir. Mümkün ise yakın görme aktivitesi sırasında uzak düzeltme kullanılmamalıdır.
Ortam aydınlatması kesinlikle arttırılmalıdır.
Tek odaklı sert gaz geçirgen kontakt lensler, tek odaklı yumuşak kontakt lensler, tek odaklı gözlük camları ve miyopinin az düzeltilmesinin ilerlemeyi azaltıcı bir etkisi gösterilememiştir.
Miyopinin ilerlemesinin azaltılmasında en çok adı geçen tedavi yöntemlerinden biri atropin damla tedavisidir. Atropin damlanın retinada nörokimyasal etki yarattığı veya skleral yapıyı düzenlediği düşünülmektedir. Atropin damla pupillada büyüme yarattığından ışık hassasiyetini arttırmakta, akomodasyonu (odaklama refleksi) engellediğinden yakın görmede bulanıklığa (bifokal cam kullanımı gerekebilir)neden olmaktadır. Günümüzde önerilen %0.01lik damlanın ticari preparatı bulunmamakta ve üçüncü kişiler tarafından hazırlanması gerekmektedir. Ayrıca bu dozun gözün boyutunun uzaması üzerine etkisinin az olduğu gösterilmiştir. Halbuki miyopinin yol açtığı komplikasyonlar göz boyutunun uzaması ile ilişkilidir. Damlanın uzun süreler her gün kullanılması gerekmekte, erken bırakılması sonucunda hızlı geri dönüşler izlenebilmektedir.
Günümüzde kullanımı artan diğer tedavi yöntemi Defocus Incorporated Multiple Segments (DIMS) gözlük camlarıdır. Yapılan çalışmalarda etkinliği gösterilmiş olsa da çok merkezli geniş serilerde çalışma sayısı azdır. Yine de kullanım kolaylığı ve yan etkisinin olmaması nedeni ile popülarite kazanmaktadır
Diğer tedavilerden ortokeratoloji tedavisinin (gece boyunca kullanılan ters geometri sert llensleri)orta dereceli miyopi (-1.25 ile -4.0 D) ve geniş pupilde daha etkili olduğu bildirilmiştir. Zaman içerisinde etkisinin azalması, maliyet yüksekliği, enfeksiyon riski veuyum ve kullanım zorlukları nedeni ile kullanımı sınırlı kalmıştır.
Ortokeretolojiye benzer optik ortam (periferik hiperopik odak kaymasını azaltan) yaratan, santralde uzak düzeltme olan dar optik alanlı multifokal yumuşak kontakt lenslerin etkili olabildiği bildirilmiştir.
Günümüzde skleranın yapısını değiştirmeyi amaçlayan bir çok tedavi yöntemi geliştirilmektedir. Bu çalışmaların sonuçları ümitle beklenmektedir.